Alfa, Beta, Sigma, Sırtlan Karakterler özellikleri

 

     “Gönül ne tarafı işaret ederse, beş duyu da eteklerini toplayıp o tarafa gider.”

                                                                                                                         Mevlana

    Mevlana’nın bu sözü üzerinde düşündüğümüzde; basit tabirle aklı tamamen geride tutan, gönlün yani manevi hissiyatın beş duyu organıyla birleşip bazen göremediğimiz ya da görmekten kaçtığımız yere gittiğini anlıyoruz. Duygusal insanlar için tamamen katıldığım bir cümle yalnız, aklını duygularından önce kullanan insanlar için aynı durum söz konusu değildir. Çünkü mantığının kabul etmediği hiçbir şeyi kabul etmez, doğrusunu öğrenmek için irdeler ve rahatlar. Sonuç olumsuz olsa da, bundan duygusal insanlar kadar etkilenmezler. Peki bu insanlar duygusuz mudur? Böyle bir algı yaratmak yanlış olduğu gibi, günümüz toplumunda insanın kendini koruyabilmesinin en etkili yoludur aklını kullanması. Tam olarak söylemeye çalıştığım şey; o insanlar duygusuz değiller sadece tamamen güvendikten sonra duygularını dinlemeyi tercih ediyorlar. Ve sonuç, duygusal insanların verdiği kararlardan çok daha sağlıklı oluyor. 

     

     İnsanın; kalbi “sev”, aklı önce “gör” der. Kendimizi sevmekle sonra da, görmekle başlar ilişkilerimiz. Yani kişisel dönüşümümüzle kendimize yüklediğimiz değer; aklımızı daha etkin, hızlı, rahat ve özgüvenli bir şekilde kullanmamıza neden olur. Kendini seven insan; kalbini, bedenini, sağlığını, aklını, hayattaki performansını ilişkilerini kuvvetlendirmek için besler. Çünkü kendini yalnızca “kendisinin” geliştireceğini bilir, sosyal ilişkilerinde büyük bir beklentiye girmez. Sebebi ise zaten mutlu ve değerli hissetmesidir. Sosyal ilişkilerindeki başarısı ise değer hissinin üzerine eklenen yeni değerler silsilesini oluşturur. İşte bu gerçek bir başarıdır. 👏

     Karşımıza çıkan her insana güvenmek isteriz. Aslında insanın, insana güvenmek istemesi kadar normal bir durum yoktur. Ama günümüz toplumunu düşündüğümüzde güvenmek, eski toplumlarda olduğu kadar kolay olmuyor. Kadınların hakarete uğrayıp, fiziksel ve sözlü şiddete maruz kalması, aldatılmaları, kandırılmaları, öldürülmeleri gibi vahşice davranış ve eylem bozukluklarını gördükçe güven duygusunun oluşması oldukça imkansız hale geliyor. Bu sebeple karşımıza çıkan insanları iyi analiz etmemiz gerekiyor. Bunu yapabilmenin en kolay ve ekonomik yolu “kitap okumak” olmakla birlikte, her bilgiye de körü körüne bağlanmamak gerekir. Öğrenilen bilgi üzerinde uzun uzun düşünüp anlamak, özümsemek gerekir. Bu özümsemeler beyni geliştirir ve pratik düşünmeyi sağlar. İnsan da karakter özellikleri, düşünce sistemleri ve özgürlükleri bakımından çeşitliliğe sahip bir tür olmasına karşın bazı temel karakter analizlerini gözlemleyerek fikir sahibi olabiliriz. Örneğin; alfa, beta, sigma ve sırtlan yapılı karakter analizleri bir insanı anlayabilmemize büyük ölçüde yardımcı olur. Peki bu özellikler nelerdir? Hadi gelin hep birlikte öğrenelim. 🌸

     

     Beta Karakterler

 

     Beta karakterler, özgüven eksiklikleri olan ve yaptıkları ya da yapacakları her işten tereddüt eden kişilerdir. Bir adım atarken, karar almak istediklerinde, bir şeyi  alırken inanılmaz kararsızlardır. Örneğin; mağazada alışveriş yapan bir kadın bir elbisenin hangi rengini almak istediğine karar veremez; bir erkek ise, sevdiği bir kadına açılmak istediğinde acaba açılsam mı? Şimdi mi, sonra mı? İkileminde kalırlar.

      Beta karakterler reddedilme korkusu yaşarlar. Acaba kahveye davet etsem beni reddeder mi? Diye düşünmekten o daveti teklif edemez.  Bu nedenle reddedilme korkusunu yaşamamak için, iletişim kuramazlar. Kendilerine olan güvenleri çok zayıftır. Uzun yıllar işleriyle  meşgul olan insanlar karşı cins ile iletişimlerinde sorun yaşarlar. Yukarıda saydığım tüm sorunları yaşarlar.

      Rezil olmaktan inanılmaz korkarlar, bu davranışı sergilesem herkes beni ayıplar mı? Rezil olur muyum? Düşüncelerine girerek paniklerler ve o davranışı asla sergileyemezler. 

     Beta karakterler dışardan etkiye çok açıklardır, olumsuz cümlelerden etkilenirler. Dolduruşa çabuk gelirler, çünkü mantıklı düşünemezler. Onları manipüle etmek kolaydır. 

     Beta karakterler tehlikeli bir türdür, çünkü beta karakterlerin mücadelelerini kendilerinin vermemiş olmasıdır. Hep onları destekleyen birileri olmuştur. Aileleri ve arkadaşlarından yardım beklerler. Hayatları boyunca hep korkak olurlar. 

     Hiçbir kararları net değildir. Araf-tadırlar ve sürekli ikilemde kalırlar. Bu onları inanılmaz yorar. Tüm bu saydığım sebepler nedeniyle, cinsellik konuşmazlar ve karşı cinsten cinsellik beklentileri olsa bile buna cesaret edemezler. Sağlam bir karakterleri olmadıkları için güçlü değillerdir. 

     Ve son olarak betalar bir alfa olamazlar. Sebebi ise alfa karakterlerin güçlü olmasıdır. 

     Alfa Karakterler

     Alfa karakterler betaların aksine özgüvenleri yüksek olan klas insanlardır. Kararlarında daima netlerdir. Aklına koyduklarını yaparlar çünkü ne yaparlarsa yapsınlar pişman olmazlar. Kararlı bir yapıları vardır. Örneğin; alfa karakterli bir kadın, yönetici pozisyonuna girmeyi kafasına koyduysa onu mutlaka yapar.  

     Tereddütleri yoktur, ya tutar ya batar der yaparlar. Bunu kafalarına takmazlar. Amaaan dert değil, ne olacak ki? deyip yaparlar. Umursamazlıkları nedeniyle yapacakları her şey onlara kolay gelir.  Örneğin hiç tanımadıkları bir ortama girdiklerinde sanki yıllardır o kişileri tanıyorlarmış gibi rahat olurlar. Rahat oldukları gibi reddedilme korkusu asla yaşamazlar. 

     Beta karakterleri gibi düşüncelerini kendilerine saklamayıp, hoşlandıkları insanlara bunu söylerler. İçinde saklamazlar çünkü yüksek özgüvenleri vardır. Daima ben yaparım deyip, kimseden yardım kabul etmezler çünkü her işi yapabileceklerine inanırlar. Araf-ta, ikilemde kalmazlar. Rezil olmaktan korkmazlar çünkü zekaları sayesinde o durumu da avantaja çevirebilirler.

      İletişimleri güçlüdür, nazik ve nezaketle yaklaşması gereken yerleri iyi bilir ve ona göre davranırlar. Akıllıca davranıp, etkili cümlelerle karşısındaki insanı etkileyebilirler. Manipüle olmazlar. 

      Keskin zekaları sayesinde her sorunun üstesinden gelirler, zorluklardan kaçmazlar. Kendilerine inanılmaz güvenirler, “merak etme bunu da başarırım ben” derler. Beklemedikleri bir şey olduğunda karşısındaki insana, ‘Üzgünüm benim senden beklentim bu değildi, daha iyi olabilirdi” diyerek tepki göstermekten korkmazlar. 

     Sigma Karakterler

     Sigma Karakterler çok nadir rastlanan bir kişilik türüdür. Alfa türünün de üstünde bir türdür. Çünkü özgüvenleri yüksek olmakla birlikte, saygı duyulan dikkat çeken bir yapıları vardır. Örneğin; kalabalık bir ortama girdiğinizde insanların etrafında toplandığı kişidirler.

      Kendileri hakkında konuşmazlar çünkü kendilerini anlatmak ifade etmek gibi dertleri yoktur. Kendilerini üstün görürler ama bunu göstermezler. Gizemli davranmayı severler, sergiledikleri bu gizem karşı tarafın dikkatini çeker ve hakkında merak ettirir. Tavırlarıyla, nezaketi ile, konuşma üsluplarıyla dikkat çekerler. 

     Dünyanın en romantik insanlarıdır. Sıradan bir akşam yemeğinde bile masanızı hoş bir hale getirirler. Cool insan tabirinin tam olarak karşılığını verirler. Show, gösteri yapmazlar; yüksek özgüvenleri sayesinde bunlara tenezzül etmezler. Gerek duymazlar. 

     Sigma karakterlerin özgüvenleri tehlikelidir. Bulundukları ortamı hiçbir şey söylemeden dahi, beden diliyle ele geçirebilirler. Hiçbir kuralı önemsemezler, reddederler çünkü kuralları kendilerinin koyacağını düşünürler. Bu kadar yüksek bir özgüvene sahiptirler. 

     Sigma karakterler cinsellik konuşmazlar. Hatta umurlarında bile olmaz, onlar için önemli olan şey kendilerine duyulan saygı ve sevgidir. Kendileri de sevdiklerinde tam severler, ortası yoktur. Eğlenmek istediklerinde de, onlardan tehlikeli bir tür yoktur. İstediklerini alırlar.

      Hayatım boyunca sadece bir Sigma karakter tanıdım, bunun için kendimi şanslı hissediyorum. Çünkü bu karakterler ömür boyu sürecek mutluluğu verebilecek bir yapıya sahipler. Ama ne yazık ki, böyle insanlarla karşılaşmak çok çok zor.. 

Dedim ya çok nadir rastlanan bir tür..

     Sırtlan Karakterler

     Sırtlan karakter, son zamanlarda sayılarının fazlasıyla arttığı bir türdür. Parayı müthiş severler bu sebeple gösteriş yapmaya bayılırlar. Örneğin; sosyal medyada paralarını paylaşan insanlara rastlarız, sırtlan karakterinin tam örneğidirler. Paralarını göstermeyi severler. Hatta kendilerinin olmayan şeyleri, kendilerininmiş gibi göstermeyi de severler. Çünkü havalı görünmek gibi büyük bir dertleri vardır. En çok baba parası ile gösteriş yaparlar. Örneğin, bir şirkette çalışıyorlarsa şirketin sağladığı imkanları kendi imkanıymış gibi kullanmayı ve bunu dışarıya göstermeyi severler. Kendilerini üstün görerek önemli biri gibi gösterirler. 

     Sırtlanlar genellikle kompleksli kişilerdir, kendilerine güvenleri yoktur. Kendisini diğer insanlardan üstün görür. Hayatındaki insanların başarılarını hazmedemez, kıskanırlar. Kendinden daha yüksek, daha statülü konumda olmalarını istemezler. Yani kimsenin kendinden daha iyi olmasını istemezler. Bu sebeple hayatlarına başarılı olmamış, bir yere gelememiş, sürekli ezebileceğini düşündüğü insanları alırlar. Örneğin, sırtlan karakterli erkekler zeki kadınları sevmezler çünkü onlarla baş edecek zekaya sahip değillerdir. Onları ezemeyecekleri için başarısız kadınlarla birlikte olurlar. İlişkilerinde kadına değer vermezler. Karşısındaki insanı sürekli aşağılarlar. 

     

     Yalan söyleme potansiyelleri çok yüksektir. Her gün başka birileri ile olurlar ve sonra ortadan kaybolurlar. Tek amaçları cinselliktir. Her konuşmayı cinselliğe bağlarlar, sürekli bu konuyu konuşmak isterler. 

     Etkilemek hayatlarının en önemli parçasıdır. Eğlenceye ve gece hayatına fazlasıyla düşkünlerdir. Lüksü müthiş severler. Sanatsal, kültürel entelektüel faaliyetlerden bahsetmezler, çünkü amaçları bu değildir. 

    Hayatımızda bahsettiğim karakterlerdeki insanlarla mutlaka karşılaşmışızdır. Ben hepsiyle karşılaştım ve Sigma türünü ayrı bir yere koydum. Alfalar olması gereken standart karakter türüdür. Sigmalar ise türlerinin son örneği olarak standartın üstü olarak kabul edilir. 

     Zaman içinde yaptığım analizlerden,  gördüğüm kadarıyla özellikle kadınların yanlış kararlar verdiğini görüyorum. Duygusal yaklaşmaları en büyük sebep olmasına karşın ufak bir yüzdelik kısım ise aklıyla hareket ediyor. Dolayısıyla aklıyla hareket eden kadınlar en küçük hasarla atlatırken, duygusal kadınlar büyük bir travma geçiriyor. İşte bunu önlemeye çalışmak için bu yazımı yazmaya karar verdim. Karşımızdaki insanları iyi analiz etmek hayatlarımızı iyileştirmemizde büyük ölçüde fayda sağlayacak. Bunu kendimden yola çıkarak gönül rahatlığıyla dile getiriyorum. Kendinizi herkesten daha fazla sevmenizi diliyorum.

Sevgilerimle…