Hangi zamanda teşekkür ediyorsun?
Henry Van Dyke der ki:
“Zaman bekleyenler için çok yavaştır, korkanlar için çok hızlı, yas tutanlar için çok uzun, neşelenenler için çok kısa, ancak sevenler için zaman; sonsuzluktur. “
Zaman kavramı, ucu ve sonu belli olmayan sonsuz bir kavramdır. Zamanı değerli kılan, anlamlaştıran, anlara bölen bizleriz. İçinde bulunduğumuz duruma göre uzar veya kısalır gibi hissederiz, oysaki zaman akıp gider.. Zamana müdahale etmek gibi bir imkanımız olsaydı, geçmişte en mutlu olduğumuz anlara veya gelecekte olmasını istediğimiz anlara gidebilirdik. Dyke’nin cümlesinin; zamanı sevenler için sonsuz bulması beni en etkileyen kısmıdır. Ancak sevgi gibi güçlü bir duygu, zamanda sonsuz olabilir.
Bildiğimiz birçok zamansal terimlerimiz var, ben bugün en önemlilerinden bahsetmek istiyorum. 4 temel zaman kipimiz var. Bunlar;
- Geçmiş Zaman (-mış, -miş, -dı, -di)
- Şimdiki Zaman (-yor)
- Geniş zaman ( -er, -ar)
- Gelecek Zaman. (-ecek, -acak)
. TEŞEKKÜR ETMEK ERDEMDİR.
Bu zaman kiplerini bilmeyenimiz yoktur, fakat farkında olmadan yanlış kullanıyoruz. Çok basit gibi görünüp, yanlış kullanıldığında; farklı anlamlara gelebilir, cümlemizin estetiğini bozabilir, diksiyonumuzu bozabilir, alışkanlıklarımızı değiştirebilir. Örneğin; teşekkür etmek erdemli bir davranıştır. Bizlere yapılan bir iyiliğe karşı teşekkür edebiliriz. Peki hangi zamanda? Görelim..
- Benim için yaptığın, bu güzel kurabiye için teşekkür ederim.
- Ne zaman teşekkür edersin?
- Nasıl yani ?
- Teşekkür ettin ya, ne zaman teşekkür ettiğini merak ediyorum?
- Bilmece gibi konuşuyorsun, seni anlamıyorum.
- Ben sana her gün kurabiye yapmıyorum, şu an sana ikram ediyorum. Ama ben sanki sana her gün kurabiye yapıyormuşum gibi teşekkür ediyorsun.
- Aaahh! Çok haklısın. Teşekkür ediyorum.
Bu diyaloğu çoğu kez yaşıyoruz, benim sıklıkla karşılaştığım bir durum. Biliyorum ki sizlerde karşılaşıyorsunuzdur. Yaşadığımız durumlara göre zamanlama kiplerini kullanmamız gerekiyor. Teşekkür ettim, teşekkür ediyorum, teşekkür ederim, teşekkür edeceğim. Yaşadığımız ana uygun olanını seçmemiz bizim elimizde, farkında olmamız gereken şey; bilinçli cümle kurmak, ne söylüyor olduğumuza hakim olmak..
Çoğunlukla ya geçmişte, yada gelecekte yaşıyoruz. Şimdiki zamanla pek ilgilenilmiyor. Bunun sebebi olarak, ‘geçmişten ders al geleceğe adım at’ felsefesinin yaygın olmasını buluyorum. Bu felsefe elbetteki doğru, karşı çıkılamaz fakat birde şu an var: ‘Şimdiki zaman.’ Anın tadını çıkarmak deyimi, bu kısım için biçilmiş bir kaftan niteliğinde..
Hesiodos; bugün saatle yaşıyoruz, böylece günün sekiz saatini para kazanmaya, sekiz saatini kazandığımızın yüzde yüz ellisini harcamaya ve son olarak da geriye kalan sekiz saatin büyük kısmını uykumuzun neden kaçtığını, düşünmeye harcıyoruz diyor. Çoğunluk olarak Hesiodos’ un dediği gibi sekiz saat çalışıyoruz, harcamalarımızı yapıyoruz fakat düşünme eylemini yeterince gerçekleştiremiyoruz. Oysaki belirli plan doğrultusunda düşüncelerimizi, eyleme doğru bir şekilde dönüştürebilirsek birçok problemin üstesinden rahatlıkla gelebiliriz.
İstek
/ \
İnanç Azim
İstek, inanç, azim üçgeninin üstesinden gelemeyeceği bir durum yoktur. Yapılmak istenen şeyi önce isteriz, ne kadar çok istenildiğini kendimize göstermek için inanırız, gerçekleştirebilmek için ise azim gösteririz. Eylemin gerçekleşme döngüsü bu şekilde akıp gider. Geriye eylemlerimizi, anlara bölmek kalıyor. Kolay gelsin!
Gelecek zaman için yapılabilecek en iyi yatırım; kendimizi eğitmek, bu günün işini yarına bırakmamak, ileriyi düşünerek bu günden ayağımızı yorganımıza göre uzatmaktır. Atalarımızın her daim belirttiği gibi.. Curt Goetz ise: “Yarınlar için hazırlanmanın en iyi yolu, bütün zekanızı, bütün şevkinizi bugünün işini en mükemmel şekilde yapmaya hasretmektir” der. Curt Goetz gelecek için aslında, ‘an’ daki yaptığınız her işi en iyi şekilde yapmaya şevkiniz olsun, mutlulukla en iyisini yapmaya çalışın diyor. Anlam dolu bir cümle..
“Geçmişten ders al, bugününü yaşa, geleceğe adım at.”
Hangi zamanda teşekkür ediyorsun?
Şu anda; bu yazıyı yazarken, okuyacak olan her bir okura teşekkür ediyorum.
Sevgilerimle..
BY PROTOKOL DERGİSİ ŞUBAT 2021, SAYISINDAKİ ÇALIŞMAM..
0 Yorumlar